"YSG Studio" dan Ne Öğrenebiliriz?

Tasarımcı doğası gereği bir probleme işlevsel, sürdürülebilir ve estetik bir çözüm üreterek ortaya yeni bir şey koyar, tasarımı daha önce var olmamıştır, dayanağını da problemin kendisinden alır, bir bağlamı ve zamanı vardır, bu nedenle çoğunlukla tekrar üretilebilir olmakla birlikte biriciktir de. Fakat tasarımcının yoktan var ettiğini söyleyemeyiz. Yaratıcılık dediğimiz şey, algımızın topladığı verileri özümseyip kendi içimizde dönüştürerek bir soru/sorun karşısında yeniden üretme eylemimizdir. Dünyayı ne kadar geniş ve ön yargısız algılayabilir, nesnelerle fikirler arasında ne kadar çok bağlantı kurabilirsek, tasarlama yetimiz de bu oranda bir gelişme gösterecektir.    

Bu yazıda Sydney merkezli bir tasarım ofisi olan YSG Studio’nun projelerini konuk edecek ve öğrenmeye devam edeceğim.


            YSG Studio’dan Ne Öğrenebiliriz? 


  

“THE MAGNETISM IS IN THE MIX” sloganıyla açılıyor YSG Studio’nun kapıları onu ziyaret edenlere. Cazibenin, iyi bir tasarımın karışımla elde edilebileceği konusunda kararlılar, projelerin dilinde de ekibin yapısında da bu karışım hâlini gözlemlemek mümkün. Stüdyonun kurucusu Yasmine Saleh Ghoniem, ekibini farklı coğrafyalardan ve kültürlerden oluşturmayı tercih ediyor. Tasarım çizgisi de aynı kucaklayıcılığa sahip, geleneksel olmayan, farklı malzemeleri bir araya getirerek eşsiz bir uyum yakalama gayreti içindeler, aldıkları pek çok ödül de bunu başarıyla yaptıklarının bir kanıtı olarak değerlendirilebilir. 



“Cesur paletler, organik şekiller ve beklenmedik dokusal eşleşmeler, kalıcı etki ile deneyimsel sonuçlar ortaya çıkarır.” YSG Studio

Doğramadan bireysel bir mobilyanın parçalarına dek tasarlamayı sürdürüyor ve tüm bu parçaların nasıl bir araya geldiğiyle yakından ilgileniyorlar. Bütündeki uyumun tüm parçalara sirayet etmesi onlar için önemli.






Her proje mekânın doğasının ve işverenin ihtiyaçlarının kavranmasıyla başlıyor, hikâyeleşen bir fikir, cesur renk paletleri ve birbirinden farklı dokulara sahip malzemeler tasarımın çıkış noktasını oluşturuyor, mekânın deneyimlenebilecek bir sahneye dönüştürülmesiyle de süreç sonlanmış oluyor. Sonlandığı noktada da kullanıcı deneyimiyle yeniden başlıyor. Tasarım yaşayan bir olgu hâline geliyor.









YSG Studio, zengin tasarım çizgisiyle ilham verici mekânlar oluşturuyor. Detaylar ise hünerlerinin en çok açığa çıktığı yerlerden. Öğrenmek için nitelikli bir tasarım ofisi olduğu düşünüyor ve yeni projelerini merakla bekliyorum.

YSG Studio’dan daha fazla proje incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.


Yazar: Ayşenur Sezer | Mimar


-

Kaynakça:

Görsel 1: https://ysg.studio/wp-content/uploads/2022/01/GROUP_1273-1-1200x800.jpg

Görsel 2: https://ysg.studio/wp-content/uploads/2021/10/Laminex_YSG_74861-1200x909.jpg

Görsel 3: https://ysg.studio/wp-content/uploads/2021/10/Laminex_YSG_12893-800x1200.jpg

Görsel 4: https://ysg.studio/wp-content/uploads/2021/10/Laminex_YSG_12907-800x1200.jpg

Görsel 5: https://ysg.studio/wp-content/uploads/2020/07/Four_Pillars_Bar_Surry_Hills_090620_103454-2500x1876.jpg

Görsel 6: https://ysg.studio/wp-content/uploads/2020/07/Four_Pillars_Bar_240620104784-900x1200.jpg

Görsel 7: https://ysg.studio/wp-content/uploads/2020/07/Four_Pillars_Bar_Surry_Hills_090620_103464-900x1200.jpg

YSG Studio: https://ysg.studio/




Yorum Gönder

0 Yorumlar