İskandinav Tarzı İç Mimari

Aslında 1950’lerde ortaya çıkan ve Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka ve İzlanda kökenli olan bu akım minimal yaşam tarzının moda olmasıyla daha çok bilinmeye başlanmıştır. Daha çok ‘Norveç tarzı’ olarak adlandırılsa da aslında adından da anlaşılacağı gibi İskandinav ülkelerinden çıkmaktadır. Akımın oluşmasındaki ana etken ise uzun süren kış aylarından dolayı kısıtlı yararlanılabilen gün ışığı olmuştur. İskandinav tarzı iç mimari öğelerinin başında da zaten gün ışığı gelmektedir. İç tasarım tamamen gün ışığından en çok yararlanılacak şekilde yapılmaktadır.

İskandinav Tarzı İç Mimari

İskandinav Tarzı Minimalizm
‘Az, çoktur.’ minimalizmin ana felsefesidir. Daha az eşya ile daha az tüketim amaçlanmaktadır. Yani bir çeşit az ile doyuma ulaşılmasıdır. Bu felsefe asıl ihtiyacımız olan şeylere odaklanmamızı sağlamaktadır. Sahip olunan sınırlı sayıdaki eşyayı daha etkili kullanabilme olanağı sağlamaktadır. Bu az eşya demek 3 kişilik aile için 3 tabak, 3 çatal anlamına gelmemektedir. İskandinav tarzı iç mimaride minimalizm kadar işlevsellik de önemlidir. Kullanıcı gruplarına ve ihtiyaçlarına göre minimal bir yaşam alanı oluşturulması sağlanmaktadır.

İskandinav Tarzının Temel Ögeleri
1. Doğal Işık
Doğal ışık bu akımın yapı taşlarından biridir. Bu nedenle mekanlarda büyük pencerelere yer verilmektedir. İç mekanda kullanılan açık renkle birleşen doğal ışık ortamı daha sade ve huzurlu bir hale getirmektedir.

2. Mobilya
İskandinav iç tasarımda hafif ve havadar alanlar amaçlanmaktadır. Mobilya seçimlerinde de bu havayı yakalayabilmek amacıyla organik şekiller ve doğal malzemeler büyük öneme sahiptir. Kuzey iklimine göre oluşturulmuş bu akımda mobilya yapısı bakımından konforu ve sıcaklığı vaad etmelidir. Son dönemde üretilen İskandinav tarzı plastik, metal mobilyalar ise bu akımın ana düşüncesine uymamaktadır. Öncelik doğal ışık ve mobilyada olmakla birlikte mekanda ahşap kullanımına, düz çizgilere, gri tonlarına ve yeşil bitkilere de önem verilmektedir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar